28 Kasım 2008

Nişantaşı'nın Ötekileri-1

'Nişantaşı'nın Ötekileri' varlık içinde yokluğun; bir gecede yemeğe söz gelimi iki aylık asgari ücret harcayanlarla, soğukta titreyerek, ıslanarak bir çorba, bir yarım ekmek köfte parası kazanmaya çalışanların hikayesine odaklanan bir çalışma. Anlatılacak, 'gösterilecek' o kadar çok yüz var ki, bir kısa filme sığacak gibi değil; bu yüzden gerisi gelecek...


Hayata İyi Seyirler Dileriz..







26 Kasım 2008

PELİN OTUNUN SON DURAĞI, İÇKİDEN PARFÜME ABSINTHE BÜYÜSÜ


Absint (absinthe), çeşitli bitkilerin damıtılarak fermente edilmesiyle elde edilen yüksek alkol oranına sahip bir içkidir. Ana bileşenleri pelin otu kökü (artemisia absinthium) ve yeşil anasondur.


Efsanevî içkinin kaynağı olan, gümüşî beyaz renkte ipeksi tüylerle kaplı ve parlak yeşil bir saplı absinthe bitkisinin hikayesi ise antik Yunan’a kadar uzanıyor. Alkolle karıştırıldığı zaman olumlu ve olumsuz özellikleri ebedî bir tartışma konusu olan absinthe bitkisi, 2000 yıl öncesinin mucize şifa kaynağı. Hipokrat’ın (460-370 i.ö.) da afrodizyak özelliğinin altını çizdiği, o zamanlar Artemis’in bitkisi diye bilinen absinthe yunan sitelerinde kürtaj amaçlı ve panzehir olarak kullanılırmış.

Absinthe’in içki olarak ortaya çıkışı için çeşitli teoriler olsa da, ilk olarak 1792 yılında Fransız doktor Pierre Ordinaire tarafından ticari amaçlı üretildiği düşünülmektedir. Bilinen en eski fabrikasyon üretimi ise, Pontallier'de 1806 yılında yapılmıştır. Bu nokta şirket, çeşitli defalar yer değiştirmiş, çeşitli kişilere satılmıştır; şirketin esas tanınması ise Fritz Duval tarafından işletilmeye başlanınca olmuştur.

Bu dönemde Absinthe’in tıbbi amaçlı kullanımı halâ devam etmekte ve yapılış tarzı gizli tutulmakta idi. 1840'larda Fransız-Cezayir savaşları sırasında tıbbi amaçlı olarak (özellikle dizanteri ve bağırsak kurtlarına karşı etkin mücadelede) yaygın şekilde kullanılmıştır.
Bu esnada askerler absinthe’in tıbbi etkisinin yanı sıra içki olarak değerini fark etmişlerdir. Savaştan sonra, içkinin ününün yavaş yavaş duyulmasıyla, çeşitli barlarda (küçük Fransız barları; bistro) müşterilere sunulmaya başlanmıştır.

1850'lerde Napolyon döneminde bir anda moda hale gelmiştir. Neredeyse binlerce farklı versiyonu ortaya çıkmış, toplam içki üretiminde ve tüketiminde lider hale gelmiştir.
III. Napolyon dönemi Absinthe'in altın çağı olarak bilinir; özellikle orta Avrupa, Fransa ve bir ölçüde yeni kıta Amerika’da absinthe çılgınlığı yayılmıştır. 20yy.’ın başlarında yasaklanmadan önce, Fransa’da yılda 36milyon litre absinthe tüketildiği kayıtlara geçmiştir...

Picasso’nun Absinthe İçen Kadınlar serisi

SANATTA ABSINTHE BÜYÜSÜ…
”Yeşil Peri” nin baştan çıkarttığı bohem entelektüel dünyanın ünlüleri arasında Oscar Wilde, Jack London, Paul Verlaine, Emile Zola, Charles Baudelaire, Victor Hugo, Ernest Hemingway ve Arthur Rimbaud gibi edebiyatçılar, Edouard Manet, Henri de Toulouse-Lautrec, Edward Munch gibi ressamlar ve elbette Picasso, Degas ve Van Gogh üstatlar bulunuyor.



Solda:
Edgar Degas’nın 1893 tarihinde yaptığı ve “Au Café” adını verdiği tablo, resimdeki Absinthe içkisinden ve Absinthe içen figürlerden dolayı “L’Absinthe” olarak anılmaya başlanmıştır…

Sağda:
Vincent Van Gogh’un bir şişe Absinthe devirdikten sonra kulağını kestiği rivayet edilir. Bu efsanenin gerçekliği bilinmez ama, ünlü ressama gökyüzünü,
yeryüzü kadar yeşil boyatan Absinthe’den başkası olabilir mi?



"After the first glass, you see things as you wish they were; after the second, you see things as they are not; finally you see things as they really are, and that is the most horrible thing in the world."
Oscar Wilde

“İlk bardaktan sonra nesneleri olmasını istediğiniz gibi görürsünüz; ikinciden sonra nesneleri olmadıkları gibi görürsünüz; ama üçüncüyü içtikten sonra nesneleri gerçekten oldukları gibi görürsünüz ki, en korkunç şeydir bu dünyada..."
Oscar Wilde




Yukardaki fotoğrafta From Hell filminin baş kahramanı Dedektif Frederick Abberline'ni Absinthe'in o büyülü etkisi altındayken görüyorsunuz. Aşağıda yer alan ve filmden alınmış video ise ve onu böylesine kendinden geçiren 'Absinthe ayinini' gösteren sahne...
Hem absinthe, hem Jonny Depp.. ah.. ah...:)



2 Kasım 2008

İstiklal'de Yürümek...



Sahibinden ev yapımı kurgulu video. Kısa filmimsi ama aslında sadece kurgu denemesi.

Birisi, akşamın bi vakti Galatasaray'dan Taksim'e, İstiklal'i yürüyerek çıkarken düşük çözünürlüklü videosunu çalıştırmış; sonra ortaya çıkan kayıt, amatör bi kurgudan geçirilmiş, İstiklal'de bir akşam hızlı hızlı yürümek nasıl olurmuş deneysel deneysel test edilmiş..
Buyrunuz izleyiniz,
yorumlarınızı bekleriz...








Blogger'a Erişimin Engellenmesi ve İnternette Sansür


Pek Sayın ve Sevgili Limonluk.Net takipçileri, malumunuz üzere geçtiğimiz hafta 24 Ekim 2008 cuma günü Diyarbakır 1. Sulh Mahkemesi, Digitürk firmasının avukatlarının yaptığı başvuru üzerine verdiği karar doğrultusunda blogger.com ve blogspot.com uzantılı tüm sitelere erişim Türkiye sınırları içinde engellenmişti.




Tam haftasonuna denk gelen kapatma kararı, hem blog yazarları hem blog takipçileri, hem de işin uzmanları tarafından ciddi bir biçimde tepkiyle karşılandı ve erişim engeli 28 ekim 2008 salı günü öğlen saatlerinde "geçici olarak" kaldırıldı.
Limonluk.net ve 9kare.Net ekibi olarak "internetin doğasına aykırı olan" tüm engelleme kararlarına karşı olduğumuzu daha önce belirtmiştik.

Çocuk pornosuna, telif hakkının gasbına ve elbette önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret içeren her türlü içeriğe karşıyız; ama pire için yorgan yakmanın, teknolojinin "t"sinden, internetin "i"sinden habersiz tüm uygulamaların da sonuna kadar karşındayız.

Bu, baştan aşağıya yanlış olan uygulama kararının yürürlüğe koyulduğu haftasonu "farklı" kanallardan blogger'a ve sitemize ulaşıp bir protesto metni yazmaya çalıştık ama bloglar DNS ayarı değiştirilerek okunabilse de, blogger alt yapısında ileti yazıp, göndermek mümkün olmadığından sıcağı sıcağına hislerimizi sizinle maalesef paylaşamadık.

Bu yüzdendir ki, aşağıda geçen cumartesi kaleme aldığımız protesto metnini noktasına virgülüne dokunmadan sizinle paylaşmak istiyoruz.


Bu da oldu sevgili internet kullanıcıları! Hangi aklı evvelin aklına estiğini henüz öğrenemediğimiz bir biçimde blogger.com alt yapısını ve blogspot.com alt domainlerini kullanan tüm blog sahipleri/yazarları 24 ekim 2008 cuma akşamüstü saatlerinden bu yana bloglarına erişemiyor.

Pek tabii okuyucular da erişemiyor, fakat blogger alt yapısını 11 farklı internet sitesiyle kullanan bir ekip olarak, domainlerimizin getirdiği sayfada "Bu siteye erişim mahkeme kararıyla engellenmiştir." yazısını görmek kelimenin en basit haliyle utanç verici.

Bu yüzdendir ki Türkiye'nin Karşılaştırmalı Edebiyat branşına dair ilk ve tek bağımsız sitesi www.karsilastirmaliedebiyat.com'a normal yollarla an itibariyle ulaşılamıyor. Aynı biçimde 9kare.net altında yer alan Limonluk.Net / Kitapligim.org / Kahvekupasi.com ve diğer internet sitelerimize de erişim engellenmiş bulunuyor.

"Çok güzel hareketler bunlar!", durmak yok yola devam! hamdolsun internette sansürü destekliyoruz! Atatürk'e hakaret eden, müstehcen ya da kumar oynatan nasıl bir yayınımız varsa, bizim de 1 milyondan fazla kullanıcı gibi doğrudan kapatılmamız caiz görülmüştür.

Eğer yasaklama önümüzdeki haftaiçinde de devam ederse, acil olarak başka bir çözümle sitemizin yayınına devam edeceğimizi bildirir, bizden değil çağdışı kalmış yargı kararlarından kaynaklanan bu durum için tüm takipçilerimizden özür dileriz.

9Kare.Net ekibi



Tüm internet kullanıcılarına sansürden, engellemelerden ve yasaklamalardan uzak, Muz Cumhuriyeti'nde yaşadığımızı hissetmediğimiz özgür internet deneyimleri diliyoruz!