29 Mayıs 2007

Sözde Değil Özde Eğitim İstiyoruz!

Pek saygı değer LimonlukNet okuyucuları, ntvmsnbc.com haber portalında 27 Mayıs 2007 tarihli “Tartışmalı Öğrenci Meclisi toplandı” başlıklı haber dikkatimi fena halde celbetti. Haber metnini aynen aşağıya alıyorum:“Geçmiş yıllarda, imam hatipli öğrencilerin başkanlık etmesi nedeniyle, tartışmalara neden olan Türkiye Öğrenci Meclisi, 4’üncü kez toplandı.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine denk geldiği için 23 Nisan Milli Egemenlik Haftası’ndan bugüne ertelenen toplantıya,, 81 ilden seçilen öğrenciler katıldı. Öğrenci Meclisi’nin geçici başkanlık divanında, yaşça en büyük temsilci olan imam hatip öğrencisi yer almadı. Milli Eğitim Bakanı Çelik, toplantıda yaptığı konuşmada, demokrasiye ve cumhuriyetin temel ilkelerine, en ufak bir leke getirmeden, cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırma arzusunda olduklarını söyledi.. Yeni neslin eğitimli olmasına büyük önem verdiklerini söyleyen Çelik, “O zaman Türkiye sözde değil özde, 21’inci yüzyılın parlayan yıldızı olacaktır” dedi.” Bu kadar. Yani, sorunlarımız, 21. yüzyılın parlak Türk gençliğinin sorunları bu kadarmış. Aman ne güzel!

Ben bu öğrenci meclisinin “sözde değil özde” işlevini çok merak ediyorum doğrusu. Şimdi bir temsilci söz alıp, görüşünü dile getirse ve dese ki “Burada, ben dahil olmak üzere 81 arkadaşımız bu ÖSS sisteminin sağlıksız, gençleri körelten, psikolojilerini alt üst eden ve artık miadını çoktan doldurmuş bir yapı olduğunu düşünüyoruz. Elini yüzünü ters yüz ederek tekrar tekrar ısıtıp önümüze getireceğine, iktidarlar bu soruna gelişmiş modelleri örnek alan kökten çözümler getirmeliler." Bravo. Nefis bir konuşma! Sanki kendim yapmışım gibi beğendim.Nedir çözüm? Daha çok (17) üniversite açarsın, ama açmakla kalmaz bu yeni ve varolan eski üniversitelerin kadrolarını geliştirmek, hepsini aynı kalite standardına çekmek için, bütçeden eğitime ayrılan payı 2 hatta 3 katın çıkartırsın. Gerçi Türkiye’de eğitime ayrılan pay 5 katına çıkartılırsa ancak ufak ufak düzelmeler görebiliriz sanırım. Çıkıyor mu eğitim bütçesi bu rakamlara? Hayır ve tekrar kocaman bir HAYIR.Üniversite var ama içinde kadro yok; dahası kadroyu doldurmaya gönüllü gençler var ama onlara tıpkı ÖSS’de sunulan kontenjanlar sunuluyor. En alt kademeden başlayacak olan araştırma görevlilerinin kadroları çok sınırlı. 2 kişilik kontenjana 30 aday başvuruyor. Öğrencin gönüllü öğretim elemanın olmaya, ama senin onu karşılayacak maddiyatın yok.
Bütün bunları farkında olan ama çözüm için elleri kolları maalesef bağlı olan gençleri bir araya toplayıp demokratik biçimde tartışmalarını görüş bildirmelerini sağlıyorsun!Gerçekten alkışlık…Ey Türk Gençliği! Oy vermeden evvel “Eğitime daha fazla pay ayıracağız” diyen hiçbir parti propagandasına kanmayın. Bütçe rakamlarını değil, somut projeleri sorun; parti programlarında eğitim başlığı altında ne gibi politikalar sunacaklar, buna bakın. Zaten politikası ciddi ve mantıklı olanlar o sözleri veriyorsa, bütçeden payı da ayırmak zorunda kalacaklardır.Damarlarınızdaki asil kanı, içi boşaltılmış kavramlarla* harekete geçirenlere inanmayın…

*içi boşlatılmış kavram derken, demokrasi ve milliyetçilik kast edilmiştir; herkes her şeyi farklı algılamaya çok müsait; şimdi biri kalkıp da “rejim aleyhtarı mısın ?” suçlamasından bulunmasın diye, maalesef belirtme ihtiyacı duyuyorum...

haber kaynağı: http://www.ntvmsnbc.com/news/409136.asp

Hiç yorum yok: