11 Şubat 2009

YEREL SECİMLER 2009 ve KOYUN OLMAK Ya Da OLMAMAK...


AŞAĞIDA OKUYACAĞINIZ YAZI İNTERNETTE E-POSTA GRUPLARINDA DOLAŞAN BİR İLETİDİR. SAMİMİ BİR VATANDAŞIN, İÇİNDE BULUNDUĞU DURUMA "YETER!" DİYE HAYKIRIŞIDIR. USLUP OLARAK BİRAZ SERT VE SİVRİ DİLLİ OLMAKLA BERABER İÇERİK AÇISINDAN SİTEMİZDE YAYINLANMAYA UYGUN GÖRÜLMÜŞTÜR.

------------

“Yazmayacağım, yazmayacağım” dedim; ama artık dayanamıyorum. Bir önceki genel seçimde kendimi zor tuttum, ama artık boyumu öyle aştı ki bu ülkede yaşadığım stres “burama kadar geldi” bile diyemiyorum, oraları geçeli çok oldu çünkü.

Kimsenin ne söyleyeceği zerre kadar umurumda değil, her sözüm arkasında sonuna kadar duruyorum: BU HALK APTAL!!!

Rahmetli Aziz Nesin’i yakmaya kalktılar '%90 aptal', dedi diye de adamcağız %60’a çekti oranını.
Bu halkın üstünden akıyor aptallık. Hakaret falan da değil, sadece bir durum tespiti bu. %47 çıkınca birileri bunu dile getirdi diye elitist, halk düşmanı oldu. Gerekiyorsa halk düşmanıyım. Halk için, halka rağmen. Evet, bu aptal halk sayesinde gayet faşizan bir tutum içerisine girdim. Fakat benim faşistliğim olsa olsa Stalin sonrası Sovyetlerdeki muhafazakar komünistler kadar olur. Elime döner bıçağı ya da gaz bombası alabilen faşistlerden değilim ben. Her neyse, ne diyordum.

Evet, siz hepiniz, “komple”, yani Türkçesiyle olduğunuz gibi APTALSINIZ. Bu kadar açık ve net söyleyince belki ‘kafasına taş düşmüş’ etkisi yaratabileceğini umuyorum sözlerimin. Çünkü sizin aptallığınıza, kayıtsızlığınıza, körlüğünüze, “bırakın yesinler”ciliğinize karşı kibar demokratı oynamak, laf anlatmaya çalışmak çok fazla. Çünkü kör olduğunuz kadar sağırsınız da. İşinize gelmeyen hiçbir haltı duymuyorsunuz. Duysanız da, umurunuz da olmuyor. Bunu nasıl başardığınızı gerçekten aklım, havsalam almıyor. Bir halk bu kadar KOYUN olabilir mi yaa? Siz KOYUNLUĞA devam ettikçe, birileri de size ALENEN KOYMAYA devam ediyor. Hiç mi hissetmiyorsunuz? Duyularınız tamamen köreldi mi?

Çıldıracağım sizin yüzünüzden, hatta bu satırları yazdığım için çoktan çıldırmış olmalıyım.

E be Ankaralılar, size her şey müstahak! Ben daha ne diyeyim? Çok değil, 1 yaz evvel 10 yıllık sevgili belediye başkanınızın zamanında almadığı önlemler yüzünden 1 hafta tamamen susuz kalıp, akvaryum suyu ile el yüz yıkayan ben miydim? Ben mi bekledim tankerlerin arkasında elimde boş bidonlarla? Ben mi salgın hastalık tehlikesiyle yüz yüze geldim? Ardından da ben mi kanser riski çok yüksek denen Kızılırmak sularını afiyetle içtim? Siz hala kalkıp bu yüzsüz adamın adaylığını, elaleme bok atmasını alkışlıyorsunuz! Cevap verin, ben mi kazıklandım 600liralık doğalgaz sayaçlarıyla?

Sizde bir gram akıl yok mu ya oyunuzu susuz köyde dağıtılan çamaşır/bulaşık makinasına, 2 adet dandik çekyata satabiliyorsunuz? Yok ama, o eşyalar evine taşınırken kameralara “benim hanede 3 oy var, 3’ü de AKP’nin” diyen teyzeyi gördükten sonra, sizi ben değil feriştahı gelse, Yahudilerin dört gözle bekledikleri Mesih’i gelse kurtaramaz. Mustafa Kemal mezarından dirilip karşınıza çıksa, AKP’li değil diye yüz çevirirsiniz siz.


O kadar beyni yıkanmış, o kadar aptal haldesiniz ki bırak kömürü, makarnayı oyunu vereceğin okulun kapısında kim yarım ekmek köfte dağıtsa girer oyunu ona basarsın. Hiç kimse de bana “e kabahat vatandaşta mı? Onu o hale düşüren de değil mi?” demesin. Aklını başına toplayacaktı o vatandaş zamanında. Milliyetçi, dinci geçinene duygularını sömürene değil, adam gibi iş yapana ve cebindekini yemeyene verecekti oyunu.

Teyzeeee Şşşş haberin var mı o beyaz eşyanın parasını senin Tayyip Efendi değil, ben verdim BEN! Anlıyor musun? Alınan beş yüz bin tane vergiden gelen, IMF’e borçlanarak aldığımız dünyanın parasından o fona aktarılıyor senin buzdolabının parası!!! Bilal’in gemiciklerinden gelmiyor o paralar. Ama sende bunu düşünecek, hadi bırak düşünmeyi, ben anlattığımda, söylediğimde anlayacak akıl, dinleyecek kulak nerde?!!

(Bahsi geçen teyzenin videousu için : http://video.ntvmsnbc.com/videos/20090209_tuncelidebeyazesya.wmv)

Tutturmuşsunuz bir din, Müslümanlık kisvesi, ondan öncesinde milliyetçilik şemsiyesi, bas oyunu oraya anasını satayım. Böyle dininiz batsın! Din dedim de aklıma geldi, koskoca Deniz Feneri yolsuzluğu dosyalar davaya dönüşemeden orta yerde mıh gibi duruyor, sen hala “temiz Müslümanlar yardım ediyor” de. O güzel Tanrım var ya, müstahakkınızı versin.
Ama sizi oraya da havale etmek de yetmiyor, çünkü bizim buradaki sayılı günlerimizi cehenneme çeviriyorsunuz aptallığınızla.

Ya İstanbul? %49 çıkmış, belediye yolsuzlukları, çektiği peşkeşler bir bir ortaya çıkan halihazırdaki başkanımızın destek oranı anketlerde. Ben kentsel dönüşüm zırvası adı altında hangi ortaklıkların, hangi işten, ne kadar kar aldıklarını, hangi firmaların hangi ihalelere katıldıklarını öğrenmek istiyorum. Hayır, ben bir kısmını biliyorum da, benim SEVGİLİ APTAL halkım da duysun, öğrensin istiyorum.

Gerçi duysa ne olacak, bu koyunlukla gidip paşa paşa gene basacak damgayı pırıl pırıl yanan ampülüne!!! Benim imza atarken parmak basan GÜZEL ve APTAL halkım başımıza yeni yöneticiler seçecek, markette 90kuruşa satılan makarna için.

Metrobüs var şimdi, hani Zincirlikuyu ile Avcılar arasındaki mesafeyi 3te birine indiren, bastı mı şoför durmadan gidiveren; yanından geçtiğiniz kırmızı ışıkta bekleyenler el sallıyorsunuz değil mi? Ne hizmet ama! Siz geri zekalı mısınız Sevgili İstanbullular? Bu güzelim kentin 72 milletten, 80küsür vilayetten göç eden insanları, siz İstanbul’u, İstanbul’a akıtılan paraları kimin ellerine teslim ediyorsunuz?

Yahu o metrobüs denen gri otobüsler kaç paralara alındı haberiniz var mı? Ben de dahil pek çoğumuz o kadar parayı tüm ömrümüz boyunca sittin sene bir arada göremeyiz, farkında mısınız benim APTAL hemşerilerim? İstanbul’da doğmadığı halde İstanbullu olup bu şehrin yönetimini cehaletiyle kimlere verdiğini, kimlerin ceplerini doldurduğunu bilmeyen hemşerilerim? Siz o bilmem kaç milyon dolarlara alınan gri metrobüsleri kaçırınca neye biniyorsunuz? Arkadan gelen koyu yeşil otobüslere. E peki aynı otobüsler normal İstanbul trafiğinde her caddede zaten gitmiyor mu? Bal gibi gidiyor. Peki bir soru daha, bu memlekette “tercihli yol” yeni keşfedilmiş bir şey mi? Dünyada hiç kimsenin aklına ana caddenin ortasından 2 şerit ayırıp, tercihli yol yapmak gelmemiş de bizim büyük belediye başkanımız mı keşfetmiş bu sistemi? Vay beee! Bu şehirde zaten 30 yıl önce uygulanan sonra vazgeçilen bir sistem, sil baştan yeniden yapılıyor, çok büyük proje anasını satayım, bırak otobüsleri o taşeron firmanın cebine kim bilir ne girdi! Sonra dünyada daha önce hiç kimsenin aklına gelmemiş tercihli yolun üzerinde milyarlarca lira paraya alınan sözüm ona metrobüsler bir hızlı bir hızlı gidiyor ki sormayın! Arkasında zaten İstanbul’da 2 yılı aşkın süredir hizmet veren normal(!) yeşil otobüsler seyir halinde. Şimdi diyecekler ki “gelen yolcu talebini karşılamak için ek seferler koyduk yeşil arabalarla.” Bre YÜZSÜZLER, BRE BU HALKI KOYUN YERİNE KOYUP DA DURMADAN KOYANLAR! Sizin soyunuz tükenmeyecek mi be? Madem o yeşil arabalarda gayet gidebiliyordu ki, zaten 1 şerit sonraki normal asfaltta, normal trafikte de gidiyorlar o aynı güzergahta, neden bizim cebimizden bir başkasının cebine milyonlarca dolar aktı? On tane metrobüs alacağına, 30 tane daha yeşil otobüslerden alsaydın? Yok, ama o zaman adı metrobüs olmazdı, o zaman gösteriş yapılacak açılış olmazdı. “Tercihli yol yaptık, yeni yeşil otobüsler o hatta çalışacak” olur, vatandaşa normal belediyecilik bütçelerinde hizmet verilmiş olurdu. Haşaaa!! Bizim kitabımızda dürüst hizmetin yeri yoktur. Ancak yolunacak tavuklar ve götüne koyuldukça daha çoğunu isteyecek KOYUNLAR vardır. Koyun anasını satayım, daha çok koymak için bir kez daha gelin.

Hele metro rezaletine hiç girmeyeceğim. "Halen test sürüşleri devam ediyor" demiyorlar da seferlerimiz 10-16 arasında 22 dakikada bir yapılmaktadır diyorlar. Aha buraya yazıyorum, o hatta Pamukova faciası gibi bir facia her an yaşanabilir. Çünkü gösteriş olsun diye muhtemelen erken açtılar hatları, bunu bildikleri içinde tek hat üzerinde 3 farklı tren çalıştırıyorlar. Atatürk Otosanayiden yüklenecek yolcuları kaldırmayacak o hat bir anda, ellerinde patlar diye korkuyorlar. Ha bu arada benim unutkan halkım “Pamukova da neydi?” diye kendi kendine düşünüyordur şimdi.

Balık hafızalı, kendi halinde kırmızı balıkken pirina peşine takılan APTAL halkım benim. Size her şey müstahak da bana yazık yahu. Sizin için üzülen bana yazık. Dünyadaki bu ikiyüzlülüğü görüp kendi kendine bunalıma giren bana hakikatten yazık. Burada, bu güzel memlekette sırf sizin gibi APTALLARIN makarna, kömür, şimdi de buzdolabı ve altın!,için sattıkları oylarla yönetildiğim için bana yazık. Sizin yüzünüzden bu toprakları bırakıp gidesim var. Ama sevmediğimden değil, toprakları sevip üstünde yaşayanların APTALLIĞINA kendim de mahkum olduğumdan. Sevmediğimi de değiştiremiyorum, sayenizde, buna da fırsat vermiyorsunuz. Bir zamanlar denemek istedik, “biz de sizin kadar seviyoruz bu ülkeyi” dedik, sonra da satırlarla kovalandık okuduğumuz üniversite sıralarından. Vatan haini ilan edilip sürüldük, yönetimini beğenmediğimiz için demokratik yollarla değiştirmek istediğimiz ülkemizden. Siz sürmeden, ben sizin gibi koyunlar arasından kendim çekip gitmeyi tercih ederim. Nasıl olsa sizin için konuşan bir çene eksilmiş fark etmez, nasıl olsa dinelmiyorsunuz bile. Ha işin kötü tarafı asıl seslenmek istediklerim bu satırları zaten okumayacak, okuyanlar ya “Sen kim oluyorsun! Halka APTAL diyemezsin!” diyecek –ki derim-, ya da benimle benzer düşüncede olan insanlar “ellerine sağlık!” diyecek. Ama bu çekyat için evdeki 3 oyunu birden satan Fatma teyzenin düşüncesini değiştirmeyecek. Fatma teyze güttüğü koyunlardan bir farkı olmadığını asla idrak edemeyecek, ben de Fatma Teyze ve onun gibilerinin APTALLIĞINA yanmaya devam edeceğim.

Peki bu satırları neden yazdım? Çünkü bunları bağra bağra evde konuşuyorum, boğazım ağrıdı kendi kendime sinirlenip haber bültenlerine bağırmaktan. Bari dış dünyaya doğru bağırayım da, belki bir kişi çıkıp da “ulan acaba haklı olabilir mi?” diye düşünüp, körü körüne inandığı AKP’den başka bir partiye oy vermeye karar verir…

Yazar : Yagmur İstanbullu

Hiç yorum yok: