25 Temmuz 2007

Sıcak Türkiye...

Merhabalar!

serin limonlarBu sıcaklarda Limonlar iyice ekşiyor. Özellikle kesik limonları ve sıkılmış limon sularını güneş gören yerlerde bırakmayın. Ülke de fazla sıcakta kaldı malum, güneşte kaldıkça ekşimiz artıyor. Bugün, sürekli takip ettiğim bir e-gazetenin (Kahve Molası) editörü Cem Özbatur’ un editör yazısını sizinle paylaşmak istiyorum. Önceki yazılarımda, dış basının “gözünü” az çok aktarmaya çalışmıştım. Cem Bey’in yazısı da, benim sözlerimi yap-boz parçası gibi tamamlıyor adeta...

Fakat, bundan daha önemlisi yazının yanı başındaki video. Bir çok insan seçim öncesi AKP karşıtı kampanyalarda gönderilen bu metinleri okudu, görüntüleri izledi. Belki Tayip Erdoğan’dan hoşlanmayanlar bile, hakkında hazırlanan ve eski konuşmalarından derlenen slaytlardan sıkıldı. (Bu dosyalar genelde, milli duygular sosuyla değil, tamamen para kazanmak için hazırlanıyor-onu da ekleyelim.)

Türk insanı atasözlerini pek bir sever;
"Bir insan yedisinde neyse, yetmişinde de odur!” atasözümüz insanların değişiminin, düşüncelerinin ve kişisel evriminin önüne, “önyargı” duvarını çeken, en sevdiğimiz etiket yapıştıran atasözlerinden biridir. Fakat, ne hikmetse bu kadar olumsuzluğuna rağmen, pek bir rağbet görür.
Sayın Başbakanımızın da vecizleri, atasözlerini kullanmayı seven bir hatip olduğunu göz önünde bulundurursak, belki bu görüntüleri 1 kez daha izlemek daha anlamlı olabilir.

Buyrun, önce Cem Özbatur’un editör yazısından alıntımız:
“ Editör'den : AZINLIK OLDUK AZINLIK!...
Merhabalar,

Bugünleri de gördük ya, ölsem de gam yemem. Biz de azınlık olduk Baskın Hoca, Azınlık Raporunu yeniden basarsan bizi de eklemeyi unutma. Türkiye'de laiklik bir azınlık arzusu olarak görünüyor artık, gözünüzü açın ey ahali!.. Bunu biz söylemiyoruz, Avrupa Amerika söylüyor. Yani bizim burada "aman ne güzel hayat, yan gel yat" olarak tanımladığımız ve oylarımızı verdiğimiz, özünde laik düzen karşıtı zihniyet, dışarıdan pek bizim sandığımız gibi görünmüyor. Memleketi laik ve .... (burayı siz doldurun) olarak ikiye ayıran ben olmadığım için müsterihim ama şu an zafer sarhoşu olanların bu işin müsebbibi olarak rahat uyumamaları gerektiğini söylüyorum.
Dış basında seçim sonuçlarının nasıl değerlendirildiğini şöyle bir hatırlayalım.

"AKP laiklere ağır bir darbe indirdi"
"İmam'dan Türk Meclisine kimyasal bomba. Türkiye İslam'ı seçti."
"Kemalist muhalefet, laiklik ilkesine sığındı, kaybetti."
"Sonuç, laikler ve ordunun dişlerine atılmış bir yumruk."
"Türk halkı laikleri oylarıyla azarladı."

Hoş değil mi sevgili Cumhuriyet mitinginde bayrak sallayıp sonra gidip AKP'ye oy veren laik dostlarım? İşte yaptığınız işin dışarıdan algılanışı bu. Bunu biz içeriden söyledik mi anlamıyorsunuz, belki bunlara kulak kabartırsınız.

Bakın yanda bir video var. Boş bir vaktinizde beş dakikanızı ayırıp izleyin. Tayyip Beyimizin 10 yıl önce yaptığı bir konuşma. Ünlü olduğu için hemen hatırlayacaksınız. Ama bazı sözleri onun ağzından tekrar tekrar duymak belki balık hafızamızı uyanık tutmak için gereklidir. Yarın da kısmet olursa Cumhurbaşkanı adayı olarak yeniden önümüze konulması muhtemel Bakan Gül'ün bir konuşmasını koyacağım. Hoş bugün bir basın toplantısı yapıp aday olup olmayacağını açıklayacakmış. Benim kanaatim olmayacağı yönünde ama olursa bindikleri dalı kesiyor olurlar ki, bu kadar saf olduklarını sanmıyorum…” Cem Özbatur

Dip not: Lütfen, “Halkın yarısının oyunu almış bir başbakanı sindiremiyorsunuz; siz busunuz, siz şusunuz!” tadında forum yorumları yapmayınız. Çeşitli haber sitelerinde, yüzlerce forumda ve zaten youtube’ da bu videonun altında aynıları yazıyor. Halkın 16milyonunu “küçümsemek” de, eleştiri yapıyorken başvuracağımız en son yol, bile değildir. Darbeci de değiliz; zira askeri müdahale demek olan her türlü darbe, bizim e-dergimize de, sizin yorumlarınıza da vurulacaktır. Internet yayıncılığını kullanıp, “laikliği ancak darbe kurtarır” demeyecek kadar aklımız başımızda. Bu Recep Tayip Erdoğan’ı bir karalama yazısı da değil, ki zaten videodaki bizzat kendisidir, dublörü değil!
Objektif gerçeklik, muhalif eleştiriyi haklı çıkartıyorsa, asıl bunun iktidardakiler tarafından göz önüne alınması ve sindirilmesi gerekmektedir.

Saygılar, Sevgiler. Güneşte fazla kalmayın, mümkünse buzdolabına taşının…

Hiç yorum yok: