5 Ağustos 2007

Grindhouse Dehşeti!

Quentin Tarantino ve Robert Rodriguez ikilisinin Grindhouse (2 Süper Film Birden;) denemesi, ülkemizde haziranda gösterime giren Ölüm Geçirmez’ in (Death Proof) ardından, bu ay da Dehşet Gezegen’in (Planet Teror) vizyona girmesiyle nihayete erdi.




More...10 yılı aşkın bir süre İki Film Birden ‘kültürünü’ ciddi bir şekilde yaşayıp, özümseyen bir ülkede, ‘bu Grindhouse denemesini izleyici anlayamaz, kaldıramaz’ gibi saçma ötesi bir bahaneyle neden ayrı ayrı girdiği açıkçası biz anlamadık. Değil mi, limoncuk?

Dağıtımcı firma, prodüktör Harvey Weinstein’ın Hollywood alerjisi olan Avrupa ‘sinema severlerini’ göz önüne alarak bu taktiği uyguladığını söylese de, biz, şiddet, seks, kan görmeye alışkın olan Türkiye için dağımtıcılarımızın bastırmasını ve olması gereken Grindhouse mantığı ile bu filmi Türkiye’ye getirmiş olmalarını arzulardık. Olmadı, ne yapalım; bu keyfi DVD’ ye erteleriz.

Beyazperde.com sözlüğünde diyor ki: “Grindhouse (2007): Modern Amerikan Sineması'nın iki dahi ismi Robert Rodriguez ve Quentin Tarantino’nun, otantik bir Grindhouse sinema deneyimini günümüz seyircisine yaşatmak için bir araya getirdikleri proje. Gıcırdayan projeksiyon sesi, çizik dolu film stoğu, şiddet ve seks dolu filmleri, şiddet ve seks dolu fragmanları ve 70'lerden alıntı "Program Başlıyor" animasyonlarına kadar, Grindhouse sinemalarına kesintisiz göndermede bulunan üç buçuk saatlik bir sinema deneyimi.”

yeni bir şey yok;)

G.O.R.A haricinde, (neredeyse) hiçbir filmi beğendiğini görmediğimiz, göremediğimiz hocamız Fatih Özgüven’se Tarantino’ya ve Rodriguez bu haftaki köşesinde itinayla dokundurmuş; dinliyoruz:

Quentin ve Roberto ile bu hafta (02.08.2007)

Tarantino ile Roberto Rodriguez arasında şöyle bir muhavere hayal ediyorum:

Quentin Tarantino ile Roberto Rodriguez arasında şöyle bir muhavere hayal ediyorum:
Q: Oolum, ben şuraya biraz Godard koyacağım... Diner'da kızlar konuşuyor, kamera dönecek etraflarında... Siyah beyazdan renkliye geçiş falan. Eric Rohmer hatta böyle...
R: Yok abi, bende sanat filmi yok, aynısının tıpkısını yapacağım, hatta daha fazlası, böyle tam pis sarı porno rengi...
Q: Çızık falan?
R: Baştan aşağı çızık, hatta fazlası, film yanıyor falan, tabii yiyiş sahnesinde aynen eksik makara esprisi...
Q: Oğlum abartma o kadar da yani.
R: Abartıcam abi, irin, yara, kanlı et, böyle top top, salkım salkım hayalar olacak...
Q: Ha bu iyiymiş, benim aklıma gelmedi bak...
R: Abi, seni de tecavüzcü rolüne koyalım, böyle hayaların falan eriyor, akıyor aşşaa doğru...
Q: Bak o olur... Konusu ne?
R: Şimdi şöyle abi, Irak'da bir gaz kullanmış bunlar, geri geliyorlar gazla birlikte, gaz hem zombi yapıyor hem de zombilere panzehir oluyor. Böyle yani.
Q: Ha anladım, güncel... yani Irak'a gidince böyle oldular gibi. Vietnam olayı.
R: Aynen abi. Esas olay kopuk bacağa makineli takmak tabii... Luis Bunuel hesabı- yersen. (Gülüşmeler)
Q: Yaa bir de gönderme koy hatırım için be... Kıza Ava Gardner'e benziyorsun desin birisi ordan...
R: Tamam abi, istediğin Ava Gardner olsun, bence benzemiyor ama...
Q: Ben çizgi film de koyacağım böyle bir yerine, şirin şirin, ya başa ya sona...
R: Yok abi, ben de gerçek yani her şey, çok gerçek...
Q: Lezbiyenlik var bir de bende... hani böyle alt metin gibi olsun, kız filmi gibi de aynı zamanda da hani şey...
R: Abi ne diyorsun bende lezbiyen hem-şii-re var, jartiyerinde şırıngalar dizili. Hem de evli, kocası duruma uyanıyor, olaylar karışıyor, senin 'Kill Bill'deki Darryl gibi, ama geliştirilmiş yeni formül...
Q: Vay sıpa. Boynuz kulağı geçti ha!
R: Estağfurullah abi...
Q: Ben de onu şöyle bir göstereyim benim filmin bir yerinde -
R: Ne demek abi, tabii.
Q: - şöyle ortasında falan, göndermeye gönderme olur hem de... Lezbiyen hemşire ha... Köftehor seni.
R: Abi n'apalım Latin ateşi, halk çocuğuyuz biz... (Gülüşmeler. R. internete bakar) Abi Ingmar Bergman ölmüş.
Q: Deme yahu... (filmlerini sayar bir nefeste)... Büyük adamdı rahmetli.
R: Evet abi, neydi... 'Sessizlik'teki lezbiyen kız kardeşler ilktir yani... sonra şeydeki, öteki neydi... 'Parsonia'.
Q: (Kızar) 'Persona'.
R: Evet 'Personia' abi- o da müthiştir yani, ilk lezbiyen hemşire de ordadır hatta.
Q: Sus, hayvan. Sen ne anlarsın transferansdan...
R: Bizde de var abi, zombilik olayı aynen transferans...
Q: (Buna bir cevap veremez, gazeteye bakar) A! Antonioni de ölmüş.
R: 'Kim abi?'
Q: 'Michelangelo Antonioni, salak. Çağdaş bireyin yabancılaşması falan, beni sarmaz gerçi, 20. yüzyıl ortası olayları.
R: Şimdi bizim zombiler de yabancılaşma diyeceğim ama kızarsın diye korkuyorum abi.
Q: (Vuracakmış gibi elini kaldırır)
R: Şaka, şaka, şaka.
Q: Yürü, evde göstereceğim ben sana. Yoldan bir Antonioni filmi de alalım da, sen 'Yolcu'yu da görmemişsindir. Maria Schneider denen yavru, ayrıca... Sinema tarihinin en uzun ve en yavaş travelling'i, kamera pencereden nasıl çıkıyor hâlâ çözülebilmiş değil, bazı tahminler var ama...
R: Kesin parça koymuşlardır, abi... Şaka, şaka. Bu 'Kara Yılan İnliyor'u gördün mü abi? Yani tam zenci adam-beyaz kız-hararet artıyor filmi olacakken berbat etmişler sonunu, sosyal içerik falan...
Q: O değil de, Christina Ricci'yi bir sonraki filmde düşünmeli yani... Aynen 'Köpekler'deki Susan George... Şimdi tedayi ettim bak... 'Nemfoman Bakirelerin Dönüşü' deriz, böyle zincirler içinde kızışmış bir kız afişi, dana-na-naaan... (Paldır küldür çıkarlar.)

Demek ki, neymiş? Fatih Hoca, Tarantino’ya hafif sempati duysa da, Rodriguez’e gıcıkmış…

Eleştirmenler genel izleyici kitlesine, Grindhouse deneyimini tavsiye etmiyorlar.

Limonluk olarak biz de, Tarantino’yu anlamak için 70’-80’leri izlemeniz gerektiğini düşünüyoruz. En azından filmlerin gönderme yaptığı, ‘orjinaleri’ izleyebilirseniz, göndermelerden de keyif alma olasılığınız yükselir. Yoksa, bir çok sinema seyircisinin ‘Kill Bill’ sersine verdiği tepkiyi, (‘Ne biçim film bu be?’ tepkisi) göstermeniz olasıdır.

Limonluk tavsiye ediyor: EMPIRE sinema dergisi’nin özellikle haziran ve temmuz sayıları Grindhouse adına okuyucuyu oldukça tatmin ediyor. Bulunuz, edininiz.

Beyazperde.com bizler için uğraşmış ve ‘Beyazperde'nin Grindhouse Sözlüğü’ nü yazmış. Yanı sıra Sinekritiklere göz atmanızı da tavsiye ediyoruz.

Hiç yorum yok: