21 Eylül 2008

BENJAMIN’İ OKUMAK: Kaynak Metinler Üstünden Walter Benjamin’in Makalesinin İncelenmesi




Özet
Bu çalışmada dokuz farklı makale Walter Benjam’in “Tekniğin Olanakları İle Yeniden Üretilebildiği Çağda Sanat Yapıtı” adlı makalesinden yaptıkları alıntılar ve her makalenin bu alıntılarla kendi arasındaki ilgisi açısından ele alınmıştır. Bu çalışmadaki temel amaç, hangi alanda yazılmış olan makalelerin W. Benjamin’i kendisine kaynak seçtiğini belirlemek, ve metinler arası ilişkinin kuruluşunu saptamaktır.

1. Yeniden Üretimde Benjamin

Bu alt başlıkta kaynak makalenin “yeniden üretim ve sanat ilişkisine” değinen noktalarını referans almış olan metinler incelenmiştir.

a) Brian McLaren -Under the Sign of the Reproduction / Reprodiksiyonun İmzası Altında

Brian McLaren, 20yy’ın mimari değişimini ele aldığı makalesinde sanayi devriminden sonra her hangi bir mimari objenin biricikliğinin, artık önemli olmadığını, bununla beraber biricikliğin teknikle temsil edildiğini söylemektedir. Mimarinin fotoğraflanarak, ve basılmış binlerce fotoğraf üstünden algılandığını belirtikten sonra Benjamin’in fotoğrafın işlevi üstüne söylediklerine gönderme yaparak, fotoğrafın gerçeğin yeniden üretiminde sadece daha iyi bir teknik olarak görülmemesi gerektiğini, bunun yanı sıra ortaya çıkan ürün-üreten ilişkisini de değiştirdiğini, “Fotoğraf, orijinalin çıplak gözle görünmeyen yönlerini görünür kılarak yeni bir gerçeklik yaratır” sözüyle belirtmektedir.




b) Paul Mattick - The Andy Warhol of Philosophy and the Philosophy of Andy Warhol /Andy Warhol Felsefesi

Paul Mattick ise “Andy Warhol’un Felsefesi” (The Andy Warhol of Philosophy and the Philosophy of Andy Warhol) adlı makalesinde, Rainer Crone’un, Andy Warhol (New York, 1970) isimli kitabında Warhol’u ele alırken Walter Benjamin’den yararlandığını belirtir. Mattick’in alıntıladığına göre Crone, Warhol’un serigrafi (ipek baskı) tekniği ile yaptığı çalışmaları ‘estetik pratiğine dökülmüş estetik teorisinin temsili’ olarak tanımlar. Mattick’in açıklamasına göre Crone, Benjamin’in ‘fotoğrafın icadı sanatın doğasını tamamen değiştirmiştir’ argümanından yola çıkarak, düşünürün fotoğrafı (ve sinemayı), ‘küçük bir zümre tarafından takip edilen geleneksel (klasik) sanattan daha farklı olarak, kitlelerin tüketebileceği ürünler’ şeklinde yorumlamasına dayanmaktadır. Böylece Crone, bu yeniden üretimi ve kitle tüketimini alarak Warhol’un 1940’larda ve 50’lerde yaptığı reklam işlerini ve görsel üretimlerini yorumlar.

c) Diane Waldman- Critical Theory and Film: Adorno and "The Culture Industry" Revisited / Eleştirel Teori ve Film: Adorno ve “Kültür Endüstrisi”ni yeniden bakış.

Diane Waldman, sinemanın mahkum edilişinin nedenlerini Marksist eleştiri geleneği ve Eleştirel Teori açılarından ele aldığı makalesinde, Benjamin’in, reprodiksiyonun geleneksel sanat anlayışını ve işlevini değiştirdiğine ve bu bağlamda mekanik üretimin orijinalin ‘aura’sını yok ettiği üstüne paragraflarına (bu incelemenin 2. kısmında ele alınmıştır) atıfta bulunarak, kaybedilen ‘aura’nın pozitif etkilerinin de olabileceğini şu sözlerle belirtir: “Sanat ilk kez dini ritüellere hizmetten kurtulmuştur; sinemanın devrimci potansiyeli ‘sanata ilişkin geleneksel tasarımlara yönelik devrimci bir eleştiriyi gerçekleştirmesinde’ saklıdır.”
Waldman bu argümanı, kitlelerin sanata bakışını değiştirme, görsel ve duygulara hitap eden eğlence unsuru olma, kolektif deneyim şansı (eskiden şiirin, mimarinin ise her daim yaptığı gibi) ve algılama alanlarımızı zenginleştirme alt başlıkları ile destekler.
Bu iyimser görünen yorumların ardından yazar Benjamin’in film endüstrisi ile kapitalizm arasındaki ilişkiyi göz ardı etmediğini de ‘Sinemadaki kapital ağırlığını koruduğu sürece, genelde bugünün sinemasından beklenebilecek tek devrimci nitelikteki hizmet, sanata ilişkin geleneksel tasarımlara yönelik devrimci bir eleştiriyi gerçekleştirmektir.’ sözleriyle vurgular.

Yeniden üretim başlığı altında ele alınması uygun olan bir diğer çalışma bir Uluslararası akademik araştırma merkezlerinden biri olan ISPR’nin (International Society for Presence Research) 2006 yılında yaptığı uluslararası çalıştayda sunulan “Presence: A Network of Reciprocal Relations” (Duruş: karşıt ilişkiler ağı) başlıklı konferans bildirisidir. Pericle Salvini tarafından yapılan sunumda, varolma teması çeşitli başlıklar altında sınıflandırılmıştır. Bu başlıklardan “Sahnedeki Duruş” bölümünde Salvini, tiyatronun hayat ile olan ilişkisine değindikten sonra, duruş kavramının tiyatro sanatının doktorinlerinden biri olduğunu ve Benjamin’in mekanik üretimden, M. Costa teknolojik sunuma geçişle birlikte bu ilişkinin daha da önem kazandığını vurgulamaktadır.

2. ‘Aura’ Sorunsalı
Bu inceleme çalışması derlenirken taranan makalelerde ve kaynaklarda çok açık biçimde göze çarpan nokta, Walter Benjamin’in makalesinde odak noktalardan birini oluşturan ‘aura’ temasına gönderme yapan metinlerin fazlalığıydı. Öyle ki tek başına bu ‘Aura’ meselesine odaklanan makaleler de bulunmaktadır. Bu bölüme alınan dört makalenin ortak özelliği, resim ve fotoğraf sanatı hakkında kaleme alınmış olmalarıdır.

a) Douglas Davis- The Work of Art in the Age of Digital Reproduction/ Dijitalin Olanakları İle Yeniden Üretilebildiği Çağda Sanat Yapıtı
İlk adımda henüz başlığı ile Benjamin’e gönderme yapan Douglas Davis bu makalesinde,
sanatın dijital yeniden üretim çağında hem fiziksel hem biçimsel olarak bir bukalemuna dönüştüğünü ve “asıl”ın ve “kopya”nın hangisinin nerde başlayıp nerde bittiğini ayırt edemeyecek kadar birbirinin içine geçtiğini söyledikten sonra, Benjamin’in orijinalliğin ‘aura’sı içi öngördüğü çatıya atıf yaparak, esnek ve elastiki olan ‘aura’nın bu verimli ‘kendini yeniden üretme” çağında, Benjamin’in öngördüğü sınırların çok ötesine geçtiğini belirtmektedir.

b) Amy Taubin- Doubled Visions / İkiz Görüntüler
October kültür-sanat dergisinde bir fotoğraf sergisi için “Doubled Visions” başlıklı bir eleştiri yazısı kaleme alan Amy Taubin, fotoğrafçının fotografik gerçekliğin modern dünyadaki gerçeklikle ilişkisine değindikten sonra, görsellerin üretiminin “gerçek”i değiştirdiğini söylemektedir. Gerçek nesne ile fotografik görselin birleştiği bu noktada Benjamin’in ortaya attığı en problematik kavramlardan birinin, ‘aura’ olduğunu belirtir. Benjamin’in ‘aura’ tanımını “the unique phenomenon of a distance, however close it may be." olarak alıntıladıktan sonra bu uzaklığın hem zamansal hem mekansal olabileceğini söyler ve bir sanat nesnesinin ‘aura’sını, onun tarihsel işlevi olarak yorumlar.

c) Mary Ann Stankiewicz - A Picture Age: Reproductions in Picture Study / Resim Çalışmalarında Reprodiksiyonlar
Güzel sanatlar eğitim ve öğretimini konu alan bir başka makalede Mary Ann Stankiewicz, resim dersleri veren sanat eğitmenlerinin, sınıflarda öğrencilere çalıştırdıkları resimlerin orijinallerini hiç görmediklerini; ve bu yüzden resim derslerinde tram tekniği ile (bknz. halftone) yapılanların hakiki sanat eserlerinden ne kadar uzak olduğunun fark edilmediğini söylemektedir. Bir anlamda bu teknikle üretilen çalışmaların Benjamin’in ‘aura’yı tanımlarken atıfta bulunduğu geleneksel reprodiksiyonla, benzerlik taşıdığını belirtmektedir.
d) Colin Symes- Creativity: A Divergent Point of View /Yaratcılık: Bakış Açısının Farklılaştığı Nokta
Journal of Aesthetic Education dergisinde yayınlanan bir başka sanat eleştirisinde de Colin Symes, yaratıcılık kavramını sorgularken sanat eserinin “biricikliğini” Benjamin’in tanımından yola çıkarak açıklar, sanat eserinin kapasitesinin kopyalanmaya ve mekanik üretilmeyene ne kadar uzak olduğu ile tanımlanabileceğini söyler; ve sanatçının yaşamı boyunca ortaya koyduğu işlerde bu biricikliği, ‘‘aura’’yı yakalama arzusunu taşıdığını belirtir.
Üstünde oldukça çok tartışılan ve gönderme yapılan ‘aura’’ başlığı için son olarak Türkiye’de İstanbul Bilgi ve Bahçeşehir üniversitelerinde ders veren akademisyen Lewis Keir Johnson’un ‘AURA’-1 başlıklı makalesini ele alırsak Johnson’ın Benjamin’e ve Benjamin’in ‘aura’sı üstüne derinlemesine bir inceleme yaptığını görebiliriz.

Hiç yorum yok: