17 Eylül 2008

BURÇLARA ‘YUKARDAN’ BAKMAK



J. M. Bernstein, Adorno’nun Kültür Endüstrisi kitabı için kaleme aldığı önsözde, yapılan analizlere “…hiç kimse, kültür endüstrisi tarafından Adorno'nun düşündüğü kadar maniple edilmiş ya da aldatılmış olamaz”1 sözleriyle karşı çıkabilecek görüşlerin olabileceğini söyler.

Ve ardından kültür endüstrisinin asıl hedefinin (ve zaferinin) verileni kabul etmeye hazır olan saf kitleler değil, aldatıldığının farkında olsa dahi bu oyuna ortak olan ‘bilinçli tüketiciler’ olduğunu Adorno’nun şu sözleriyle vurgular : "Reklamın kültür endüstrisindeki zaferi budur işte: tüketicinin, sahte olduklarını gördüğü halde, bastırılması zor bir istekle kül¬tür metalarını almaya ye kullanmaya devam etmesi"2.

Olgunlaştığı 20yy’ın başlarından bu yana çarkları dönen kültür endüstrisi, bireyleri ‘ehlileştirip’, gözlerini bağlamaya yönelik tüketilecek eğlence ürünleri sunar. Ve asıl meselesi bireyin, -ve dolaylı olarak toplumun- eğlenmesi değil, kültür endüstrisinin sunduklarıyla toplumun bu eğlenceyi koşullar (ister bitmek bilmez savaşlar, ister sömürge ekonomisi altında olmak vs.) ne olursa olsun içselleştirebilmesidir. Böylece, uyuşan beyinler dış dünyaya dair daha az soru sorar hale gelecekledir. İşte, günlük fal ve burç yorumları hem gözle görülür bir uyuşturulmaya hem de bu aldatmaca oyununa bile bile lades diyenlere ev sahipliği yapmaktadır. Öyle ki, Türkçe’de de (kahve falı için uydurulmuş olması muhtemel) “Fala inanma, falsız da kalma.” lafı bu masumane eğlencenin kılıfıdır.

Tekrar Bernstein’ın saptamaları ışığında örnek gazete köşelerinden alınmış fal yorumlarına bakarsak, “..Astroloji sütun¬larında iyicil bir toplum imgesi çizilir: uyumlu olmak, bu sütunlardaki "içgörü"ye kulak verip biraz gayret göster¬mek, kişisel başarı için yeterlidir. Toplumsal uyum imgesi, bu sütunlara temelinden damgasını vuran örtük kuralla desteklenir: insan kendini yıldızların denetimine uyarlamalıdır...”3 sözlerinin birebir uygulanışını görebiliriz :

BALIK : Bireysel düşünecek, olaylarla daha yakından ilgileneceksiniz. Kararlı olmanız ve ne istediğini bilmeniz kısa sürede kendini gösterecek. Küsmeyin ve kırılmayın. Biraz daha uyumlu olmayı denemeli, dik başlılığı bir kenara bırakmalısınız. Sevdiğiniz bir kimseyle görüşmek için de bir yolculuk yapmanız olasıdır.
YENGEÇ : Amaçlarınızı yitirdiniz ve bu nedenle işlerinizi kontrol edemediğinizden kendinize aşırı yükleniyorsunuz. Bir süre dinlenmeniz ve güncel yaşamınızdan uzaklaşmanız gerekebilir. Vücudunuz oldukça zayıf. Kendinize daha bakımlı ve tertipli bir görünüm sağlamalısınız. Baş ve omuz ağrılarından da şikayet edebilirsiniz. Ne dersiniz?4
(http://astronet.hurriyet.com.tr/, 11-Ekim-2007 tarihli günlük burç köşesi)

Görüldüğü gibi hayat (= kader = size iktidarın sundukları) karşısında birey, hem fiziksel olarak hem ruhen, acizdir. Fakat, tüm bu olumsuzluklara rağmen, ‘küsmemesi, kırılmaması, ve inatçı değil uyumlu olması’ tavsiye edilir. Ayrıca, yıpranmışlığını toparlamak için kendisi dışında bir etkene, “talihin beklenmedik bir biçimde dönmesi, beklenmedik bir yardıma”5 ihtiyacı vardır; ki, 12 Ekim 2007 Bayram tatili öncesindeki bu yorumlarda ‘nedense’ (?) bir yolculuk ya da dinlenme ihtimalinden bahsedilmektedir. Kaygısız bir şekilde burcunu okuyan kişinin “Aaa evet bayramda falancaya gideceğim’ , ya da ‘evde yatıp dinleneyim bayramda’ deme ihtimali yarıya yarıya muhtemeldir. Böylece burç yorumcusunun -takvimi kullandığı- öngörüsünün (!) doğru olduğunu fark eden okuyucu, diğer tavsiyeleri de pekala benimseyebilir. Sonuçta falın sahte inandırıcılığı, aslında beklenmedik bir şanstan gelmesi gereken çözüm, somut bit uyanıklıkla daha da pekiştirilmiş olur.


Kısacası iktidar imgesi, kendi buyruğu altında uyumlu, önüne konana razı bireyler ister. Ve, bu amaç doğrultusunda elindeki yöntemleri sonuna kadar kullanır. Ana-akım medyanın, her gün farklı nabza farklı şerbet vererek sunduğu burç yorum köşeleri de bu kültür endüstrisi yöntemlerinden sadece biridir.

DUYGU KOCABAYLIOĞLU

Notlar:
1. Adorno, W Theodor, “Kültür Endüstrisi - Kültür Yönetimi” çev: Nihat Ünler, Mustafa Tüzel, Elçin Gen, İletişim Yayınları, İstanbul, 2007, içinde, J.M. Bernstein: önsöz, s.23
2. a.g.e.
3. a.g.e. s25
4. http://astronet.hurriyet.com.tr/
5. Adorno, W Theodor, “Kültür Endüstrisi - Kültür Yönetimi” çev: Nihat Ünler, Mustafa Tüzel, Elçin Gen, İletişim Yayınları, İstanbul, 2007, içinde, J.M. Bernstein: önsöz, s.25-26

Kaynaklar
Adorno, W. Theodor, Kültür Endüstrisi Kültür Yönetimi, çev: Nihat Ünler, Mustafa Tüzel, Elçin Gen, İletişim Yayınları, İstanbul, 2007

http://astronet.hurriyet.com.tr/




Hiç yorum yok: