2 Eylül 2008

Bu topraklardan İlhan Berk geçti..


Üstadımızı kaybettik..
Öyle içimize oturdu ki, haberi öğrendiğimizden beri bir yandan iki kelam etmek arzusu, diğer yandan boğazımıza takılan sözcükler..



Üstad'tan şakır şakır dökülen, bizim boğazımıza takılan o sözcükler.. "Yazmak mutsuzluktur" deyip, yazıya ömrü boyunca mahkum olanların halini daha iyi anlatan bir dize olabilir mi?

Bizim Limonluk olarak içimize en buruk tat oturdu. Öyle ki, ağlayamadık bile.
Henüz Attila İlhan yokluğuna ancak alışmışken, koskoca bir şair daha kaydı gitti Türk edebiyatının sayfalarından..

"yastayım, yasta / göçtü bir üstad daha/ ilhan berk'e uğurlar ola..."
satırlarıyla üstad'a Bodrum'dan karanfiller yağdırırken, sözü gene kendisine bırasak, en iyisi olacak...

Akşama Doğru
Ey güzel harf güzel kağıt güzel kalem.
Sana nehirlerden rüzgarlardan söz ediyorum
Benim için nehirleri eğit, su yolları aç.
Ben ki daha ağzı lekeli bir çocukken
Yürürken gördüm bir gün nehirleri
Nehirlerin rüzgarların sözü yaşar.
Ben ağzının yaprağıyım, bir yere yaz bunu.

Ey güzel elyazısı güzel mürekkep güzel uç.
Beni küçük su birikintileri büyüttü.
Beni anlamak için su birikintilerine sor
Su unutmaz: Daireler çizerek dikkatle çalışır.
Benim için yapraklar topla, yatağını lekele.
Ben akşama doğruyum, karıştır saçlarımı

Kitap-lık 58, Şubat // YKY Şiir Yıllığı 2003

Türk şiirinin başı sağolsun..

Fotoğraf:Ntvmsnbc.com fotogaleri.

Hiç yorum yok: