Kırkayak Sanat Merkezi Sinema Atölyesi’nden “Sınırdaki Hayatlar” Geliyor!

Mültecilikle ilgili filmlerden oluşan “Sınırdaki Hayatlar” seçkisi, Aralık ayı boyunca Gaziantep’te Kırkayak Sanat Merkezi’nde, ücretsiz olarak, gösterilecek. Gösterilecek olan film seçkisi, Türkiye’den Kuzey Amerika’ya, Meksika’dan İspanya’ya, Suriye’den Senegal’e pek çok farklı coğrafyadan gerçek hikayeler barındırıyor. Eve dönemeyecek olma, geçicilik, yola çıkma, fiziksel ve duygusal sınırlar gibi mültecilik konusunun çok farklı boyutlarını işleyen filmler İngilizce altyazı ile de gösterilecek.

Yepyeni Bir Festival Geliyor: İstanbul Buram Buram Kahve Kokacak!

Benim gibi kahve bağımlıları için geçtiğimiz günlerde posta kutuma muhteşem bir mail düştü : “İSTANBUL COFFEE FESTİVAL BAŞLIYOR!”

Bu yıl ilk kez düzenlenecek olan İstanbul Coffee Festival, üçüncü dalga kahve akımının yaşam kültürünü 25-28 Aralık tarihleri arasında Karaköy’deki Galata Rum Okulu’nda kahve severlerle bir araya getiriyor.

2. İstanbul Tasarım Bienali'nde Bu Hafta

Detaylar: http://2tb.iksv.org/index.asp

!f 2015 İçin Son Hafta!

Türkiye sinemasındaki yeni bakışları keşfetmesiyle tanınan 14. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali’ne başvurular için son haftaya girildi! Bu sene 12 Şubat – 1 Mart 2015 tarihleri arasında gerçekleşecek olan 14. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali’ne film başvuruları bu cuma kadar devam ediyor. 2014-2015 yapımı kurmaca uzun, belgesel ve kısa filmlerin kabul edileceği festival için son başvuru tarihi 28 Kasım Cuma!

İtalya Sinemasının Rüzgarı İstanbul'da Esecek!

İstanbul İtalyan Kültür Merkezi ve Istituto Luce Cinecittà tarafından İtalya Büyükelçiliği ve İstanbul İtalya Başkonsolosluğu destekleriyle 5 senedir devam eden İtalyan Sinemasıyla Randevu etkinliğinin açılışı 28 Kasım'da yani bu cuma Beyoğlu CineMajestik sinemalarında gerçekleşecek.

Zorlu Center Aralık Ayı Programı ile Gümbür Gümbür!

Avrupa yakasının yükselişe geçenetkinlik adresi  Zorlu Center PSM yılın son ayındaki etkinliklerle 2014'e görkemli bir veda ediyor... 

Avrupa’da büyük yankı uyandıran, sözsüz tiyatronun en iyi örneklerinden olarak gösterilen Blam!, Türkiye’de ilk defa Zorlu Center’da sahne alacak : 

Tiyatro D22 Yazarlar Ormanı!

Tiyatro D22 geçtiğimiz ay izleyicilerine yaptığı “Biz bir orman kuruyoruz, gelsenize!” çağrısıyla Yazarlar Ormanı kampanyasını başlatmıştı.

Bu kapsamda D22’de sezon boyunca, Türkiye yazınının önemli isimlerinin anılacağı geceler düzenlenecek ve bu etkinliklerden elde edilen gelirle toplu fidan dikimi yapılarak bir orman kurulacak. Ekim ayında Atilla İlhan anmasıyla başlayan etkinlikler dizisi, 25 Kasım’da gerçekleşecek Orhan Veli gecesi ile devam edecek.

Şahin Kaygun Sergisi Bugünden İtibaren İstanbul Modern'de Kapılarını Açıyor!

İstanbul Modern, Türkiye fotoğrafçılığında farklı arayışlarıyla öncü bir rol üstlenen Şahin Kaygun üzerine, sanatçının 1992’de vefatından sonra düzenlenen en kapsamlı sergiyi hazırlıyor...

Karışık Kaset : Sıradaki filmimiz yarım kalmış tüm çocukluk aşklarına gelsin!

Yerli sinema sektörümüz kelimenin tam anlamıyla “Kasımda vizyon başkadır!” rüzgarına kapılmış gidiyor. Sonbaharın sokaklara basmasıyla vizyona giren filmlerin niceliği ve niteliği artarken, Kasım ayı sonu itibariyle yerli komedi ve romantik aşk filmlerimiz zirve yapmış durumda. İncir Reçeli 2, Unutursam Fısılda’dan sonra şimdi sırada bir ‘ilk film’ olan Karışık Kaset var.

“İşte Benim Zeki Müren” Sergisi Açıldı!

Yapı Kredi Private Banking ve Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık işbirliği ile hazırlanan “İşte Benim Zeki Müren” sergisi, Sanat Güneşi'miz Zeki Müren’i az bilinen görselleriyle ağırlıyor...

 Zeki Müren'in çocukluğundan, son günlerine kadar gündelik hayatından ayrıntılara ışık tutan sergi 18 Kasım’dan 20 Aralık 2014’e kadar ziyaretçilerini bekliyor. 

Gece kimin üstüne çöküyor?

1970 sonu - 1980 başında imza attığı toplumsal gerçekçi içerikli filmlerle dönemin sol fraksiyonlarına eş zamanlı sinema ürünleri veren Erden Kıral’ın filmografisi aslında Türk sinemasının evrimini de takip etti desek, yeridir. “Darbenin vurduğu Türk sineması” sonrası 1990’lı yıllar boyunca da Avcı dışında beyazperdede kayda değer filmine pek rastlayamadığımız Kıral, son beş-altı yıl içerisinde çektiği Vicdan, Yük ve Gece ile yükselişe geçen yerli sinemamızda “ustalar kuşağında” kendisine ve sinemasına yer bulmaya çalışıyor. Bu açıdan bakıldığında Kıral’ın sinemasında kullandığı çatı öyküler, halen toplumsal gerçekçi dinamikleri bünyesinde muhafaza ediyor.

İnşaat 2: Huylu huyundan vazgeçer mi?

Yerli sinemamızın az ama öz film çeken sinemacılarından olan Ömer Vargı, 2003 yılında sinemamıza armağan ettiği İnşaat filminin devamı niteliğinde kurgulanmış İnşaat 2 ile seyircisi ile yeniden buluşuyor. 1999’da imza attığı ilk uzun metrajlı filmi Her Şey Çok Güzel Olacak ile dramatik komedi türünde aslında kendi zirvesini de yapmış olan Vargı, Kabadayı ve Anadolu Kartalları’nın ardından yine güvenli bulduğu limana geri dönüyor diyebiliriz.

Unutursam Fısılda: Çağan Irmak’tan bir Yeşilçam masalı…

- Eleştiri yazısı filme dair bazı detaylar içerebilir---

Babam ve Oğlum bu yana “Yeşilçam sinemasının kodlarının en iyi bilen ve en iyi işleten yeni nesil yönetmenler” kategorisinde sıra başına oynayan, senarist ve yönetmen Çağan Irmak, kendisine sinema eleştirmenlerince takdim edilen bu sıfatı, filmografisinin onuncu uzun metrajlı filminde her hangi bir boşluğa yer bırakmaksızın doldurmayı başarıyor. Üstelik bunu da Yeşilçam’ın ve dahası Unkapanı piyasasının altın çağını yaşadığı 1970’lerden günümüze ‘seslenerek’ gerçekleştiriyor.

İncir Reçeli 2 : Ölüm varken hayatta, ayrılık niye?

“Ölüler aldatılmaz!” diye bağırıyor kadın fragmanda adamın arkasından. Sadece ikili ilişkilerde değil, iş hayatında, ailede, arkadaşlar arasında da iki yüzlülüğün, yalan söylemenin ve aldatmanın olağanlaştığı günümüzde, kaybettiği aşkına 2 sene boyunca sadık kalarak yas tutan bir adamı getiriyor önümüze bu sefer İncir Reçeli 2. Aynı zamanda müzisyen de olan başrol Halil Sezai Paracıkoğlu’nun bu arada sürdürdüğü konserlerin rüzgarıyla 2011’de vizyona giren ilk filmin etkisi hiç geçmedi desek yeridir. İlk vizyonu 14 Şubat haftası olmasına rağmen sınırlı sayıda seyirciyi yakalayabilen İncir Reçeli kulaktan kulağa, fısıltı gazetesiyle yayılarak yeniden vizyon şansı elde etmişti. Film müziklerinin popülerliği de eklenince sıkı bir Halil Sezai,-İncir Reçeli hayran kitlesine ulaşıldığını söylemek mümkün.

Shakespeare’in 450. Doğum Yıldönümünde “III. Richard” Tiyatro CEF ile Sahnede!

Yapımcılığını Tiyatro CEF ve oyuncu Erdem Akakçe’nin, organizasyonunu ise AYSA Prodüksiyon’un üstlendiği, yönetmenliğini Zurab Sikharulidze’nin yaptığı, William Shakespeare’in dünyaca ünlü oyunu “III. Richard” prömiyerini Profilo Kültür Merkezi’nde yaptı…

TİYATRO D22’de Yeni Sezon Başlıyor!

Tiyatro D22 yeni sezonu Ekim ayında açıyor. Bu yıl D22’de sergilenecek tüm oyun ve etkinlikler, Bertolt Brecht’in “İnsanın kaderi insandır!“ sözü tema edinilerek şekillendirilecek. Sezonun ilk oyunu “Yirmi Beş” 11 Ekim Cumartesi akşamı, Tiyatro D22’de...

İsyan İyidir!

Bol kurt adamlı, vampirli, aşklı ve seksli gençlik film serilerinin gişe kapasitesi dolduktan sonra Hollywood son yıllarda gençlik-bilimkurgusuna doğru meyletmeye başladı. Yazar James Dashner’ın Türkiye’de de aynı başlık çevirisiyle yayınlanan Labirent serisinin ilk halkasından uyarlanan Labirent: Ölümcül Kaçış bu girişimlerin taze bir örneği olarak geçtiğimiz Cuma ülkemizde de gösterime girdi.

"Bir 'Ben' Var Benden İçeri!

Hangimiz hayıflanmamışızdır ki “her günümüz birbirinin aynısı gibi geçiyor ve hepimiz birbirimizin aynısı hayatlar yaşıyoruz”, diye. Benzer bitirilen okullar, benzer mesleki pozisyonlar/kariyerler ya da kariyersizlikler; toplumsal sınıflar değişse de aynı geçim kaygısı… Kıskançlıkların yakamıza yapıştırdığı “onun yerinde olsaydım, hayatım nasıl olurdu?” sorusu... Filmografisi de anlatım dili gibi basamakları ağır ağır çıkan Tayfun Pirselimoğlu’nun altıncı uzun metrajlı filmi Ben O Değilim, sabırla bir sinema seyircisinin aklına bu soruları şaşırtıcı bir doppelgänger* hikâye ile yeniden getiriyor.

Tanrı Öldürmeyi Kutsar mı Hiç?

İlki 3 milyon gibi Amerikan sinemasına göre oldukça sınırlı bir bütçeyle çekilen Arınma Gecesi, seyirci ve eleştirmen gözünde aradığını tam olarak yakalayamasa da, ilk filmden tam bir sene sonra serinin ikinci bir öyküsüyle karşımızda. Aynı olay kalıbını kullanmakla birlikte ilk filmden çok daha iyi olduğu da aşikar.

Gerçek Miró ArtInternational’da!

Bu yıl 26-28 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek uluslararası sanat fuarı ArtInternational, dünyaca ünlü sanatçı Joan Miró’yu İstanbul’a getiriyor. İşleriyle Galerie Lelong’un standında yer alacak sanatçının büyük bir heykeli de fuarın “By The Waterside” bölümünde gösterilecek.

Yeniden İzmir Sinematek Havagazı Gösterimleri bugün "Can Dostum"la Başlıyor

Yeniden Sinematek yaz sezonu boyunca izleyicileriyle Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi'nde buluşmaya devam ediyor.

Sonra İzmir'de kültürel etkinlik, sinema yok demeyin!

Sinematek Temmuz ayı gösteriminde yer alan filmler

2 Temmuz 2014 Can Dostum / Intouchables

9 Temmuz 2014 Bir Ayrılık / Jodaeiye Nader az Simin

16 Temmuz 2014 Küçük Deniz Kızı Ponyo / Gake no ue no Ponyo

23 Temmuz 2014 Bir Şarkının Peşinde / Searching for Sugarman

1. Yavuz Çetin Gitar Festivali Bu Cumartesi KüçükÇiftlik Park'ta!

İlk kez Orta okul yıllarında tanışmıştım Yavuz Çetin'in o yumuşacık sesiyle. Henüz 2000'ler Türkiyesine girmemiştik; pek çok ünlü isme gitarıyla eşlik eden Çetin'in solo albümü "İlk" yeni çıkmıştı, saçları yeni yetme bir rockçı kızı hayran bırakacak kadar uzundu ve biz serviste "seni çok istiyorum, seviyorum dünyalar kadaaaar!" diye bağrıyorduk. Şebnem Ferah'ın "Bırak kadının olayııım" nidasından sonra "Senin erkeğin olmak istiyoruuuum" tüylerimizi ürpertiyordu ve "herkesin" bilmediği, dinlemediği bir müzisyeni ortaokul sıralarında keşfetmiş olmanın haklı gururunu yaşıyorduk. 

Dream Theater, 'Yeniden' İstanbul'da!

"Eöööh gene mi?!", "ben onları 765 kere dinledim" ya da "kimin alt grubuymuş ulan?!" demeyin! 15 sene önce millet elinde palalarla çiğ çiğ satanist avına çıktığını sanıp tüm siyah tişörtlüleri linç etmeye çalışırken, müziğin sesini kulaklarımızda bile kısıyorduk!

Bana Gelince Hayat Neden Masalsız?

Doğu Yücel’in Düşler Kabuslar ve Gelecek Masalları, Hayalet Kitap, Show-Eminem’i Anlama Kılavuzu’ndan sonra okuyucusuyla buluşan 4. kitabı olan Varolmayanlar, 2011’in sonbahar aylarından bu yana raflarda.

Bir aşkı karşılıksız ne kadar sürdürebilirsin, öfkeni ne kadar saklayabilirsin?

Çetrefilli aşk üçgeninin birer bacağını paylaşan bir kadın ve iki erkeğin çevresinde kurulu öyküler, aşk ve romantizm türünün en sevdiği kalıplardan biri olagelmiştir. Bu hafta vizyona giren, tek yerli yapım olan Göl Zamanı neredeyse insanlık tarihi kadar eski olan bu hikayeyi bir dönem filmi fonuyla ele alıyor.

Ölümlerden Ölüm Beğen Tom!

1962 New York doğumlu Tom Cruise, ‘86 yılında henüz 24 yaşındayken rol aldığı Top Gun filminden bu yana hayatımızda. Önce karakteristik yakışıklılığı ile beyazperdede boy göstermeye başladı; sonrasındaysa Dustin Hoffman ile karşılıklı oynadığı Yağmur Adam (1988), ardından ilk Oscar adaylığını aldığı Doğum Günü 4 Temmuz (Born on the Fourth of July (1989), Birkaç İyi Adam (A Few Good Men 1992) ve Vampirle Görüşme (Interview with the Vampire: The Vampire Chronicles 1994) gibi dönemin en iyi işlerini başarıyla sırtladı. 1996 Jerry Maguire ile gelen ikinci Oscar adaylığından sonra “kaşesi” gitgide artınca ‘blockbuster’ tabir ettiğimiz gişe filmlerinin de bir numaralı adamı oldu çıktı. Bu sürecin de yine 1996’da gelen Görevimiz Tehlike başladığını söylesek herhalde başımız ağrımaz.

Artık 'Gerekeni Yap'ın!

Şehir hayatında her gün onlarca etkinlik, gezilmesi, yapılmaz, izlenmesi, takip edilmesi gereken yüzlerce şey varken tüm bunların içinden nasıl çıkacağınızı bilmiyorsanız, dahası bir süzgece ihtiyacınız varsa, Gerekeni Yap.com nereden başlayacağını bilmeyenler için yeni bir rehber olarak yayında!

İçinden "Paris" Geçen Filmler!

Geçtiğimiz hafta sonu vizyona tesadüfen mi bilinmez Paris'te geçen iki film birden girdi. Biri Jim Broadbent ve Lindsay Duncan'ın başrolleri paylaştıkları romantik komedi Paris'te Bir Hafta Sonu (Le Week-end), diğer ise haftanın en büyük gişe hiti Yarının Sınırında (Edge Of Tomorrow) filmiydi. Biz de Beyazperde.com'da "İçinden Paris Geçen" ya da "Paris'te Geçen En Güzel Filmleri" derlemek istedik. Editörünüzün listesi nacizane aşağıdadır efenim 

Cem Yılmaz "Pek Yakında!" Diyor!

Cem Yılmaz'ın çekimlerine yeni başladığı, senaristliğini ve yönetmenliğini üstlendiği son filmi Pek Yakında filminden ilk teaser geçtiğimiz günler itibariyle yayınlandı:

Pek Yakında - Teaser 1

Ozan Güven, Tülin Özen,Zafer Algöz, Özkan Uğur, Çağlar Çorumlu, Cengiz Bozkurt ve Zerrin Tekindor gibi zengin bir kadroyla yola çıkan film, yine bol kahkaha vaad edecek gibi görünüyor. bekleyip, göreceğiz!




Kaynak: Beyazperde.com

Neil Young & Crazy Horse İstanbul'a Geliyor!

İstanbul Kültür Sanat Vakfı, müzikseverlerin uzun yıllardır merakla beklediği rock müzik efsanesi Neil Young'ı Crazy Horse grubuyla birlikte İstanbul'da ağırlayacak. Neil Young, İstanbul’daki ilk konserini Vodafone Red sponsorluğunda, 15 Temmuz'da KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleşecek.

Sanat Uzun Hayat Kısa!

Bu yıl 26. yılını kutlayan ENKA Kültür Sanat Buluşmaları, “Sanat Uzun Hayat Kısa” sloganıyla 1 Temmuz - 11 Ağustos tarihleri arasında müzik, tiyatro ve sinema ile dolu bir programla huzurlarınızda olacak.

26. yıl ENKA Kültür Sanat Buluşmaları, 1 Temmuz 2014 akşamı, iki etkinlikle Açıkhava etkinliklerine başlıyor. ENKAEşref Denizhan Açıkhava Tiyatrosu’nda gerçekleşecek etkinliklerin ilki, Buluşmalar’ın tüm bir yılına tanıklık eden “Yaz’dan Yaz’a” fotoğraf sergisi olacak. Erhan Yüksel ve Emre Mollaoğlu’nun ortak çalışmalarının yer alacağı sergi sonrasında, Studio Oyuncuları’nın performatif çağdaş komedi eseri "Gergedanlaşma" sahnelenecek. Şahika Tekand'ın 1994'te kaleme aldığı oyun, Studio Oyuncuları’nın 25. yılı için yenilenen yorumuyla, ENKA seyircisiyle buluşacak.

Açıkhava Sineması nostaljisi bir kez daha ENKA Kültür Sanat Buluşmaları’nda

Sinemaseverlere özlemini çektikleri Açıkhava sineması akşamlarını yaşatacak olan ENKA Kültür Sanat Buluşmaları’nda dünya sinemasının başarılı örneklerinden “The Monuments Men”, “The Secret Life of Walter Mitty”, “American Hustle”, “The Grand Budapest Hotel”, “August: Osage Country”, “Captain Phillips”, “Saving Mr. Banks”, “The Hobbit: The Desolation of Samug”, “Her” ve “Non-Stop” filmleri gösterilecek.

Doyumsuz bir müzik keyfi

Yaz boyunca, ENKA Eşref Denizhan Açıkhava Tiyatrosu’nda her zevke hitap edecek bir müzik şöleni yaşanacak. Romantik bir yaz akşamı konseriyle Yalın, ENKA’nın daimi sanatçısı Fazıl Say, akustik performansıyla Teoman ve halk müziğinin en büyük isimleri Arif Sağ ve Erdal Erzincan’a eşlik edecek 20 kişilik Bağlama Orkestrası, gelenekselden çağdaşa tüm müzik türlerini ENKA seyircisiyle bir araya getirecek.

ENKA seyircisine özel tiyatro seçkisi

26. yıl ENKA Kültür Sanat Buluşmaları’nda Açıkhava etkinliklerinin başlangıcını yapan “Gergedanlaşma”nın ardından her hafta bir tiyatro eseri ENKA seyircisiyle buluşacak.  Ankara Sanat Tiyatrosu’ndan “Selamun Kavlen Karakolu”, Ahmet Say’ın yazdığı Tiyatro Kumpanyası’ndan “7000 Yıllık Uçan Halıya Ters Binen Hırcar”, genç topluluk Tiyatro Öteki Hayatlar’dan “Üç Yapraklı Yonca” ve Tiyatro Medresesi’nden Almanya-Türkiye-Yunanistan ortak yapımı “Troyalı Kadınlar” da yaz boyunca ENKA Eşref Denizhan Açıkhava Tiyatrosu’nda!

26. Yıl ENKA Kültür Sanat Buluşmaları, “Sanat uzun, hayat kısa” sloganıyla, 20 etkinlikte, 143 sanatçı ve 157 kişilik ekiple toplam 17442 seyirciyle bir araya gelmeyi hedefliyor. 1 Temmuz – 11 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek etkinliklerin programı için www.facebook.com/enkakultur  ve twitter.com/enkakultur adreslerini takip edebilir, etkinlik biletlerine http://www.biletix.com/etkinlik-grup/79504140/TURKIYE/tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Evdeki Lego sepetinden, beyazperdenin 3 boyutuna…*

Bir Lego setiyle en fazla ne yapabilirsiniz? Bir ev, aile, bir mahalle, bir uzay gemisi, savaş tankı… Şahsen benim şehirler, hatta ülkeler yaratacak kadar çok Lego setim olmadı; en fazla yeşil panjurlu sevimli evler, uzun boyunlu zürafalar yapardım, elimdeki parçalar bitince, bozar bozar aynı şeyi yeniden inşa ederdim. Kısa bir süre sonra çift katlı, bahçeli, müstakil bir ev yapmakta ustalaşmıştım, tıpkı Lego Filmi'ndeki “usta yapıcılar” gibi. Bu Cuma ülkemizde de gösterime giren Lego Filmi, tam da ithal oyuncak ürünlerin Türkiye’de tavan yaptığı dönemde yaratıcı çocukluğunu geçirmiş ’80 doğumlulara hitaben, hatta ithafen bir yapım. Oyuncaktan sinemaya uyarlanıyor ve en nihayetinde masumane bir hikaye anlatıyor diye aldanmayın, büyüklerin de keyifle, hatta kahkahalarla seyredeceği bir film karşımızdaki.

Plaza Türkçe'sine Giriş 101

Çalışanları ve müşterileri push edelim, revize'leri gözden geçirelim, excel'leri dropbox'ta share edelim, toplantı saatini set edelim, jira'lara "watcher" olarak assign edelim, teklifleri okey'liyelim, onu o şekilde şey edelim, tazıya kaç tavşana tut diyelim!
Türkçemizin geldiğ bu üst "level" için plazaya kadar gitmeye zahmet etmeyin. Sağol olsun o nedio.com'cu arkadaşlar şahane görseller eşliğinde bizim için eğlenceli bir yazı derlemişler.

İşte "Bu case'i handle edebiliyor olmalıyız arkadaşlar" dan "Bu konudaki major concernümüzü clarify ettiğimizi sanıyordum?"'a plaza Türkçe'sine giriş :

Overload oldum, down durumdayım

Bir karamelli macchiato moralimi nasıl da BİR TIK arttırırdı.

Dahası için şurada>>>